Vergi Dünyasını Keşfet
Popüler Başlıklar
- Birleşme Bölünme Ve Tür Değiştirme Hallerinde Vergi Uygulamaları
- Yargı Kararı Derlemesi -2: Dar Mükellef Kurumlara Yapılan Ödemelerde Vergilendirme
- Tevsi Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Hesaplaması
- Dönem Sonu Değerleme İşlemleri
- Avans Kar Paylarının Şirkete Geri Çağrılmasının Vergisel Sonuçları
Vergi Dünyası Hesabım
- Üye Ol
-
Giriş
Yeni Üye Ol
Üye hesabı oluşturarak, daha hızlı alışveriş yapabilir, yeni ve eski siparişlerinizin durumunu güncel takip edebilirsiniz.
Yeni Üye Ol -
Sepetim
Sepetinizde 0 ürün var
- Arama
BİLGİ
BİLGİ
Sorular&yanıtlara- İş Hukuku
İş ve Sosyal Güvenlik HukukuCevap :
İş sözleşmesi, İş Kanunu’ nun 8.maddesinde “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.” şeklinde tanımlanırken; Türk Borçlar Kanunu’ nun 393. maddesinde ise; “Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” olarak tanımlanmıştır. İşçinin iş görme edimini kendisinden beklenen bütün dikkati göstererek, mesleki bilgisini, fikri ve bedeni kabiliyetlerini gerektiği şekilde kullanarak özenli bir şekilde yerine getirmesi gerekir. İş sözleşmesi işçinin kişiliğine bağlı bir sözleşme olduğundan kural olarak iş görme borcunun bizzat işçi tarafından ifa edilmesi gerekir. Türk Borçlar Kanunu’ nun 395. maddesine göre; sözleşmeden veya durumun gereğinden aksi anlaşılmadıkça, işçi yüklendiği işi bizzat yapmakla yükümlüdür. İş sözleşmesinin bu özelliği Türk Borçlar Kanunu’nun 395. maddesinde belirtildiği üzere, işçinin ölümü halinde sözleşmenin sona ermesi sonucunu da beraberinde getirir. İşçinin ölümü halinde, sözleşmenin kendiliğinden son ermesi, işçinin iş görme borcunu bizzat ifa etmesi gereğinin bir sonucudur. Öte yandan Türk Borçlar Kanunu’ nun 396. maddesine göre; işçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır. İş sözleşmesinde iş görme borcu özenle ifa edildiği sürece çalışma sonucunun işverene faydalı olup olmadığına dikkate alınmaksızın, iş görme borcu ifade edilmiş sayılacaktır.
İşçinin işini ifade becermek göstereceği özenin derecesi konusunda genel ve objektif bir ölçüt ortaya konulması mümkün değildir. Bu durum her iş ilişkisinde ayrıca takdir edilmesi gereken bir durumdur. Bu durum sözleşme bazında ortaya konulamıyorsa, işçinin yapacağı iş ortalama bir işçinin yapabileceği iş kriteri dikkate alınmak suretiyle tespit edilmelidir. Bu noktada işçinin kişisel özellikleri, mesleki bilgisi ve tecrübesi de dikkate alınarak, göstermesi gereken özenin derecesi ortaya konulmalıdır.
İşçinin işini özenle yapmaması sonucu, İş Kanunu’ nun 25/II-ı maddesinde yer alan “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması” durumlardan herhangi birinin ortaya çıkması durumunda iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilecektir.
Bunun dışında özen borcuna uygun olmayan bir tarzda işin ifa edilmesi durumunda olaya bazında yapılacak değerlendirme sonucu geçerli nedenle fesih durumu söz konusu olabilir. Bu noktada yapılacak değerlendirmenin objektif kriterlere uygun ve keyfilikten uzak olması gerekir.
İlgili Diğer Yayınlar
Hemen Satın Al
Ağustos2022
